Bingöl İdare Avukatı | İptal Davaları | İdare Hukuku
- Heybetullah Kızılboğa
- 19 Eyl
- 10 dakikada okunur
Giriş: İdari Yargının Önemi
Türkiye’de hukuk devleti ilkesinin en önemli yansımalarından biri, idarenin faaliyetlerinin yargı denetimine tabi tutulmasıdır. İdare, kamu gücü kullanarak bireylerin hak ve özgürlüklerini doğrudan etkileyen kararlar alır. Bu kararların her zaman hukuka uygun olması beklenemez. İşte bu noktada idari yargı, bireylerin haklarını koruyan ve idarenin keyfi uygulamalarına karşı denge sağlayan bir mekanizma olarak karşımıza çıkar.
1. İdari Yargının Hukuk Devletindeki Rolü | Bingöl İdare Avukatı
Hukuk devleti, idarenin tüm işlem ve eylemlerinin hukuka uygun olmasını zorunlu kılar. Eğer idarenin kararları yargı denetimine açık olmazsa, bireylerin hak ve özgürlükleri ciddi şekilde zedelenir. İdari yargı, bu açıdan demokratik hukuk devletinin teminatıdır.
Vatandaş ile devlet arasındaki dengenin korunmasını sağlar.
Kamu gücünün hukuka uygun kullanılmasını temin eder.
İdarenin işlemlerinden zarar gören kişilerin adalet arayışına cevap verir.
2. Neden İdari Yargıya İhtiyaç Vardır?
Özel hukukta bireyler eşit konumdadır; fakat idare birey karşısında üstün yetkiler kullanır. Örneğin:
İdare, tek taraflı olarak imar planı yapabilir, ruhsat verebilir, kamulaştırma kararı alabilir.
Kamu görevlileri hakkında disiplin cezaları uygulayabilir.
Kamu hizmetlerini düzenlerken bireylerin temel haklarını doğrudan etkileyebilir.
Bu tür işlemlere karşı bireylerin korunması için bağımsız bir yargı denetimine ihtiyaç vardır. İşte bu nedenle idari yargı sistemi kurulmuştur.
3. İdari Yargının İşlevleri
İdari yargının başlıca işlevleri şunlardır:
Denetim işlevi: İdarenin hukuka uygun davranıp davranmadığını kontrol eder.
Koruma işlevi: Vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alır.
Denge işlevi: İdarenin kamu yararı gerekçesiyle yaptığı işlemler ile bireylerin çıkarları arasında denge sağlar.
Tazmin işlevi: İdarenin işlem ve eylemlerinden doğan zararları gidermek için vatandaşlara hukuki yol açar.
4. İdari Yargının Dayanağı
Türkiye’de idari yargının hukuki dayanağı Anayasa’nın 125. maddesidir. Bu maddeye göre:
İdarenin her türlü işlem ve eylemi yargı denetimine tabidir.
İdare, işlem ve eylemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.
Ayrıca, İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) idari davaların açılması, yürütülmesi ve sonuçlandırılmasına ilişkin esasları düzenlemektedir.
5. İdari Yargının Önemi
İdari yargı, sadece bireylerin haklarını korumakla kalmaz; aynı zamanda idarenin de daha dikkatli ve hukuka uygun davranmasını sağlar. Çünkü idare bilir ki, yaptığı işlem hukuka aykırıysa mahkeme tarafından iptal edilebilir veya tazminat ödemek zorunda kalabilir.
📌 Örneğin:
Haksız yere görevden alınan bir memur, idari yargıya başvurarak hem görevine dönebilir hem de maaşını geri alabilir.
Hukuka aykırı imar planı ile mağdur olan vatandaş, planın iptali için dava açabilir.
Kamu hizmeti sırasında idarenin kusurlu davranışı nedeniyle zarar gören birey, tam yargı davası ile zararını tazmin ettirebilir.
2. İdari Yargıda Dava Türleri
İdarenin işlem ve eylemleri karşısında bireylerin başvurabileceği dava türleri, İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) m.2’de düzenlenmiştir. Bu maddeye göre idari dava türleri üç ana başlık altında toplanır:
İptal Davaları
Tam Yargı Davaları
İdari Sözleşmelerden Doğan Davalar
Bu dava türleri, hem amaçları hem de sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Aşağıda her bir dava türü ayrıntılı şekilde açıklanacaktır.
2.1. İptal Davaları | Bingöl İdare Avukatı
a) Tanımı
İptal davaları, idari işlemlerin hukuka aykırılığı sebebiyle iptal edilmesi amacıyla açılan davalardır. Burada birey, idarenin yaptığı işlemin kendi menfaatini ihlal ettiğini ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürer.
b) Özelliği
İptal davaları objektif nitelikte olup sadece davacının değil, aynı zamanda kamu yararının da korunmasına hizmet eder. Çünkü iptal edilen işlem, yalnızca davacı için değil, herkes için geçersiz hale gelir.
c) Hukuki Dayanak
İYUK m.2/1-a’ya göre:
“İptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalardır.”
Bu tanımdan hareketle iptal davası açılabilmesi için:
Bir idari işlem bulunmalı,
İşlem kesin ve yürütülmesi zorunlu olmalı,
Davacının menfaati ihlal edilmiş olmalı,
Dava süresi içerisinde başvurulmuş olmalıdır.
2.2. Tam Yargı Davaları
a) Tanımı
Tam yargı davaları, idarenin işlem veya eylemleri nedeniyle kişisel hakları ihlal edilen bireylerin uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmini için açtıkları davalardır.
b) Özelliği
Tam yargı davaları sübjektif niteliktedir. Yani sadece davacının bireysel hakkını korur, kamu yararına etkisi bulunmaz.
c) Hukuki Dayanak
İYUK m.2/1-b’ye göre:
“Tam yargı davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalardır.”
Tam yargı davası açılabilmesi için:
İdarenin işlem veya eylemi bulunmalı,
Bu işlem veya eylem nedeniyle zarar doğmalı,
Zarar ile idari faaliyet arasında nedensellik bağı kurulmalı,
Dava süresi içerisinde başvurulmuş olmalıdır.
2.3. İdari Sözleşmelerden Doğan Davalar
a) Tanımı
İdari sözleşmeler, idarenin kamu hizmetlerini yürütmek için özel kişilerle yaptığı, kamu hukuku esaslarına tabi sözleşmelerdir. Örneğin:
Kamu hizmeti imtiyaz sözleşmeleri,
Yap-işlet-devret projeleri,
Belediye hizmetleri için yapılan imtiyaz sözleşmeleri.
Bu sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar da idari yargının görev alanına girer.
b) Hukuki Dayanak
İYUK m.2/1-c’ye göre:
“İdari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklardan doğan davalar idari dava sayılır.”
c) Özellikleri
İdari sözleşmeler özel hukuk sözleşmelerinden farklıdır.
Kamu yararının gerektirdiği durumlarda idare tek taraflı değişiklik yapabilir.
Bu nedenle uyuşmazlıklar idari yargıda çözülür.
2.4. Dava Türlerinin Kıyaslaması
2.5. İdari Yargıdaki Dava Türlerinin Önemi
İdari dava türleri, vatandaşların idarenin işlemleri karşısında etkin bir yargısal koruma elde etmesini sağlar.
İptal davaları hukuka aykırı işlemlerin ortadan kalkmasına,
Tam yargı davaları zararın giderilmesine,
İdari sözleşme davaları ise kamu hizmeti sözleşmelerinin adil şekilde yürütülmesine katkı sağlar.
3. İptal Davaları | Bingöl İdare Avukatı
İdari dava türleri içinde en yaygın başvurulan dava türü iptal davasıdır. Çünkü idare, çoğu zaman bireylerin hak ve özgürlüklerini doğrudan etkileyen işlemler tesis eder. Bu işlemler hukuka aykırı olduğunda bireyler iptal davası yoluyla haklarını koruma altına alabilir.
3.1. İptal Davasının Tanımı
İptal davası, idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı oldukları gerekçesiyle iptal edilmesi amacıyla açılan davadır.Burada amaç, bireyin uğradığı zararın tazmini değil, hukuka aykırı idari işlemin ortadan kaldırılmasıdır.
📌 Tanım, İYUK m.2/1-a’da şu şekilde yapılmıştır:
“İptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalardır.”
3.2. İptal Davasının Amacı
Hukuka aykırı işlemlerin ortadan kaldırılması,
İdarenin keyfi uygulamalarına engel olunması,
Hukukun üstünlüğünün sağlanması,
Kamu yararının ve bireysel hakların birlikte korunması.
3.3. İptal Davalarının Özellikleri
Objektif dava niteliğindedir.
Yalnızca davacının menfaatini değil, toplumun genel yararını da korur.
İptal edilen işlem herkes için hükümsüz hale gelir.
Sonuçları geriye yürür.
İşlem, iptal edilirse yapıldığı tarihten itibaren hiç doğmamış sayılır.
İdari işlemlere karşı açılır.
İptal davasının konusu yalnızca idari işlemlerdir. İdari eylemler iptal davasına konu olamaz.
Süre sınırlaması vardır.
Dava açma süresi genellikle işlemin tebliğinden itibaren 60 gündür. (İYUK m.7)
Menfaat ihlali gerekir.
Davacının işlemin iptali için doğrudan, kişisel ve güncel menfaatinin bulunması gerekir.
3.4. İptal Davasının Şartları
İptal davası açılabilmesi için şu koşulların gerçekleşmesi gerekir:
1. İdari İşlem Bulunmalı
İşlem, idarenin kamu gücüne dayanarak yaptığı tek taraflı hukuki tasarruf olmalıdır.
Örneğin: Atama, disiplin cezası, ruhsat iptali, imar planı değişikliği.
2. İşlem Kesin ve Yürütülmesi Zorunlu Olmalı
İptal davasına konu olabilmesi için işlemin kesinleşmiş olması gerekir.
Henüz hazırlık aşamasındaki işlemler iptal davasına konu olamaz.
3. Menfaat İhlali
Davacının işlemin iptali konusunda kişisel, güncel ve doğrudan menfaati bulunmalıdır.
Örneğin, şehirde yapılan imar planı değişikliğinden etkilenen bir mülk sahibinin dava açma hakkı vardır; ama o bölgede hiçbir menfaati bulunmayan kişinin davası reddedilir.
4. Süre Şartı
Genel dava açma süresi 60 gündür.
Vergi uyuşmazlıklarında bu süre 30 gündür.
Süreler hak düşürücü niteliktedir, mahkeme tarafından re’sen dikkate alınır.
3.5. İptal Davasının Sonuçları
İşlemin iptali → İşlem yapıldığı tarihten itibaren ortadan kalkar.
İdarenin hukuka aykırılığı tespit edilir.
Toplumsal etkisi vardır → İptal edilen işlem herkes bakımından hükümsüz hale gelir.
Zararların tazmini için yol açar → İşlem iptal edilince, uğranılan zararların giderilmesi için ayrıca tam yargı davası açılabilir.
3.6. Hangi Davalar İptal Davasıdır? (Örnekler)
İptal davalarına konu olabilecek işlemler çok geniştir. Aşağıda çeşitli örnekler verilmiştir:
Kamu Görevlilerine İlişkin İşlemler
Memurun atanmasının iptali,
Görev yerinin zorunlu tayininin iptali,
Disiplin cezasının iptali (uyarma, kınama, maaş kesimi, kademe ilerlemesinin durdurulması),
Memurun görevden uzaklaştırılma kararının iptali,
Kamu görevlisinin meslekten çıkarılmasının iptali.
Eğitim Alanındaki İşlemler
Öğrencinin okuldan uzaklaştırılma kararının iptali,
Üniversite sınavında yanlış değerlendirme nedeniyle adayın puanının yanlış hesaplanması,
Öğrencinin üniversiteye kaydının silinmesi kararının iptali,
Yüksek lisans/doktora kabul işleminin iptali.
İmar ve Belediye İşlemleri
İmar planı değişikliğinin iptali,
Belediye encümeni tarafından verilen imar para cezasının iptali,
İnşaat ruhsatının iptali veya ruhsat verilmemesi işleminin iptali,
Kamulaştırma kararının iptali.
Vergi İşlemleri
Haksız yere yapılan vergi tarhiyatının iptali,
Usulsüzlük cezasının iptali,
Vergi dairesi tarafından yapılan haciz işleminin iptali.
Kamu İhalelerine İlişkin İşlemler
Kamu ihale kurumunun verdiği ihale iptali kararı,
İhaleden yasaklama kararının iptali,
İhale sonucunda yüklenicinin elenmesi kararının iptali.
Diğer İdari İşlemler
Pasaport verilmemesi işleminin iptali,
Sürücü belgesinin geri alınması kararının iptali,
Çevre izin belgesinin iptali,
Dernek veya vakıflara getirilen idari yasakların iptali.
3.7. Danıştay İçtihatlarından Örnekler
Disiplin cezaları: Danıştay, hukuka aykırı şekilde verilen disiplin cezalarını iptal etmektedir.
Atama işlemleri: Yargı kararları, liyakate aykırı yapılan atamaların iptal edilebileceğini göstermektedir.
İmar planları: Kamu yararına aykırı imar değişiklikleri Danıştay tarafından sıklıkla iptal edilme
4. Tam Yargı Davaları
İdari dava türlerinin ikinci büyük grubunu tam yargı davaları oluşturur. Bu davalar, iptal davalarından farklı olarak sadece hukuka aykırılığın tespiti ile sınırlı değildir; bireylerin uğradıkları zararların giderilmesi hedeflenir.
4.1. Tam Yargı Davasının Tanımı
Tam yargı davası, idarenin eylem ve işlemleri nedeniyle kişisel hakları doğrudan muhtel olanların, bu ihlalin ortadan kaldırılması ve uğranılan zararların tazmini amacıyla açtıkları davadır.
📌 İYUK m.2/1-b’ye göre:
“Tam yargı davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalardır.”
Yani tam yargı davasının temelinde tazminat düşüncesi vardır.
4.2. Tam Yargı Davasının Amacı
Kişilerin uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmini,
İdarenin sorumluluğunun ortaya konması,
İdare-hak öznesi (vatandaş) arasındaki dengeyi sağlamak,
İdarenin kusurlu veya kusursuz sorumluluk hallerinde kişiyi korumak.
4.3. Tam Yargı Davalarının Özellikleri
Sübjektif dava niteliğindedir.
Yalnızca davacının hakkı korunur, objektif etki doğurmaz.
Zararın giderilmesine yöneliktir.
Amaç, idari işlem veya eylem nedeniyle doğan maddi veya manevi zararın telafi edilmesidir.
İdari eylem veya işlemlerden kaynaklanabilir.
İptal davasından farkı, yalnızca işlemlere değil, aynı zamanda eylemlere (örneğin hizmet kusuru, idarenin ihmali) karşı da açılabilmesidir.
Talep sonuçları çeşitlidir.
Tazminat, eski hale getirme, manevi tatmin gibi farklı talepler ileri sürülebilir.
İptal davası ile bağlantılı olabilir.
Bir işlem iptal edildikten sonra, uğranılan zararların giderilmesi için ayrıca tam yargı davası açılabilir.
4.4. Tam Yargı Davasının Şartları
Kişisel hak ihlali → Davacının doğrudan hakkı zedelenmiş olmalı.
İdari işlem veya eylem bulunmalı → Örneğin hukuka aykırı işlem, hizmet kusuru, idarenin gecikmesi.
Zarar meydana gelmiş olmalı → Maddi ya da manevi bir zarar şarttır.
İlliyet bağı → Zarar ile idarenin işlemi/eylemi arasında nedensellik bulunmalı.
Süre şartı → Genel olarak 60 gün içinde açılmalıdır (İYUK m.7).
4.5. Tam Yargı Davasının Sonuçları
Maddi tazminat: Uğranılan maddi kayıpların karşılanması.
Manevi tazminat: Kişilik haklarının zedelenmesi halinde uygun bir para ile tatmin.
Eski hale getirme: Bazı durumlarda davacı, uğradığı zararın telafisi için eski hale getirilmeyi isteyebilir.
4.6. Hangi Davalar Tam Yargı Davasıdır? (Örnekler)
Tam yargı davalarının konusu çok geniştir. İşte bazı örnekler:
Kamu Görevlilerine İlişkin
Meslekten çıkarılma işleminin iptali sonrası, uğranılan maaş ve özlük hakları kayıplarının tazmini,
Haksız yere görevden uzaklaştırılan memurun maaş ve diğer özlük haklarını talep etmesi,
Zorunlu yer değişikliği nedeniyle maddi kayıpların giderilmesi.
Sağlık Hizmetlerinden Kaynaklanan
Hastanede ihmal sonucu hastanın zarar görmesi nedeniyle açılan tazminat davaları,
İdarenin kusuru sonucu ameliyat sırasında zarar meydana gelmesi,
Acil serviste geç müdahale nedeniyle hastanın kaybı → manevi tazminat talepleri.
Eğitim Alanında
Hukuka aykırı şekilde kaydı silinen öğrencinin hem kaydının iptali hem de eğitimden mahrum kaldığı süre için tazminat talebi,
Hatalı sınav değerlendirmesi sonucu öğrencinin uğradığı maddi kayıplar (burs, eğitim hakkı kaybı).
Trafik ve Ulaşım
Belediyenin yol bakım hizmetini yapmaması nedeniyle kazaların yaşanması → tazminat,
Kamu aracının kazaya karışarak kişiye zarar vermesi.
Çevre ve Kamulaştırma
Usulsüz kamulaştırma nedeniyle uğranılan zararın tazmini,
Çevre kirliliği nedeniyle mülk sahiplerinin uğradığı zararların tazmini.
Diğer İdari Eylemler
Polis müdahalesi sırasında orantısız güç kullanılması sonucu zarar gören kişinin manevi tazminat talebi,
Haksız yere verilen idari para cezasının iptali sonrası, ödenen bedelin geri alınması,
Havalimanında idarenin ihmali sonucu bagajın kaybolması.
4.7. Danıştay İçtihatlarından Örnekler
Görevden alınan memurların iadesi: Danıştay, iptal edilen meslekten çıkarma işlemi sonrasında maaş ve özlük haklarının tazminini tam yargı davası ile mümkün görmektedir.
Sağlık hizmeti kusurları: Danıştay, hatalı ameliyat ve hastane ihmalleri nedeniyle açılan tam yargı davalarında idarenin tazmin yükümlülüğünü kabul etmektedir.
Trafik kazaları: Kamu hizmeti sırasında kullanılan araçların kazaya neden olması halinde, idarenin hizmet kusurundan dolayı sorumlu tutulduğu kararlar vardır.
4.8. İptal Davası ile Tam Yargı Davası Arasındaki İlişki
İptal davası → İşlemin hukuka aykırılığını ortadan kaldırır.
Tam yargı davası → İşlem/eylem nedeniyle doğan zararı tazmin eder.
📌 Uygulamada:
Önce iptal davası açılır, işlem iptal edilirse sonrasında tam yargı davası açılarak uğranılan zararın tazmini istenir.
Ancak bazı hallerde doğrudan tam yargı davası da açılabilir.
5. İptal ve Tam Yargı Davalarının Karşılaştırılması
İdari yargının temelini oluşturan iki ana dava türü olan iptal davası ve tam yargı davası, farklı amaç ve sonuçlara sahiptir. Ancak uygulamada zaman zaman birbiriyle bağlantılı şekilde açılabilirler. Bu nedenle aralarındaki farkların açıkça ortaya konması gerekir.
5.1. Benzer Yönleri
İkisi de idari yargının dava türleridir.
Dayanakları İYUK m.2’dir.
Dava açma süresi bakımından genelde 60 günlük süreye tabidirler.
Her iki dava türü de idarenin kamu gücüne dayanarak yaptığı işlem ve eylemlerden doğar.
Amaç, bireyleri idarenin hukuka aykırı işlem ve eylemlerine karşı korumaktır.
5.2. Farklı Yönleri
5.3. Uygulamadaki İlişki
İptal + Tam Yargı Davası: Çoğu zaman birlikte görülür.Örneğin, bir memur hukuka aykırı şekilde görevden alınmışsa:
Önce iptal davası açarak görevden alma işleminin iptalini ister.
İşlem iptal edildikten sonra, uğradığı maaş ve özlük hakları kaybı için tam yargı davası açar.
Doğrudan Tam Yargı Davası: Bazen işlem iptal edilmese bile doğrudan tazminat talebiyle tam yargı davası açılabilir.Örneğin, yol bakımını yapmayan belediye nedeniyle kaza geçiren vatandaşın doğrudan tazminat talebi.
5.4. Danıştay İçtihatlarından Karşılaştırmalı Örnekler
Disiplin Cezası (İptal Davası):
Danıştay, usule aykırı şekilde verilen memur disiplin cezalarını iptal etmektedir.
Disiplin Cezası Sonrası (Tam Yargı Davası):
İşlem iptal edildikten sonra, memurun maaş kesintisi nedeniyle uğradığı zararın tazmini için tam yargı davası açılabilir.
Kamulaştırma (İptal Davası):
Usulsüz yapılan kamulaştırma işlemi iptal edilebilir.
Kamulaştırma (Tam Yargı Davası):
Kamulaştırma bedelinin düşük belirlenmesi nedeniyle farkın ödenmesi tam yargı davasına konu olabilir.
5.5. Sonuç
İdari yargının işlevi, idare ile birey arasındaki dengeyi korumaktır. Bu dengeyi sağlamada:
İptal davaları, hukuka aykırı işlemleri ortadan kaldırarak idarenin keyfi davranışlarını engeller.
Tam yargı davaları, hukuka aykırılık veya hizmet kusuru nedeniyle bireylerin uğradıkları zararları telafi eder.
Bu iki dava türü birlikte, bireylerin hak arama özgürlüğünü güvence altına almakta ve idareyi hukuk kuralları çerçevesinde hareket etmeye zorlamaktadır.
6. Genel Değerlendirme
İdari yargıda temel dava türleri iptal davası ve tam yargı davasıdır.
İptal davaları, hukuka aykırı işlemleri ortadan kaldırmaya; tam yargı davaları ise bireyin uğradığı zararları gidermeye yöneliktir.
Uygulamada çoğu kez birbiriyle bağlantılıdır.
Danıştay içtihatları, bu dava türlerinin sınırlarını netleştirmekte ve bireylerin idare karşısındaki güvencelerini artırmaktadır.
Sonuç olarak; idari yargının bu iki temel dava türü, hukukun üstünlüğünü ve birey haklarını koruyan en önemli mekanizmalardır.
Avukatın Önemi
Deneyimli bir idare hukuku avukatı, sürecin en başından itibaren müvekkilin hak kaybına uğramasını önler ve dava stratejisini doğru şekilde kurgular. Avukatın görevi sadece dava
dilekçesi hazırlamakla sınırlı değildir. Sürelerin titizlikle takip edilmesi, yürütmenin durdurulması taleplerinin uygun zamanda yapılması, idarenin savunmalarının teknik açıdan incelenmesi ve en uygun hukuki çözümün üretilmesi avukatın kritik sorumluluklarıdır.
Bingöl İdare Avukatı
Bingöl İdare Avukatı, Kızılboğa Hukuk Bürosu olarak tecrübemizle idare hukuku davalarında hem önleyici danışmanlık hem de dava süreçlerinde müvekkillerimizi temsil ediyoruz.
Özellikle yürütmenin durdurulması, iptal davaları ve tam yargı davaları gibi hak kaybı riskinin yüksek olduğu alanlarda, sistemli yaklaşımımızla müvekkillerimizin menfaatlerini en üst düzeyde korumayı hedefliyoruz.
Avukat Heybetullah KIZILBOĞA olarak, idare hukuku alanında müvekkillerimize sunduğumuz başlıca hizmetler şunlardır:







Yorumlar